İş yerinizde Netflix, Disney+, Amazon Prime Video gibi platformlara ücretsiz erişim sağlıyor mu? Bu soruyu birçok çalışan sormuş, ama nadiren açık bir cevap almış. Peki gerçekten bazı şirketler bu hizmetleri çalışanlarına veriyor mu? Evet. Ve bu sadece ABD’de değil, Türkiye’de de giderek yaygınlaşıyor.
Ne zaman işverenler streaming aboneliklerini veriyor?
Şirketler, çalışanlarına streaming abonelikleri verirken genellikle üç şeyi hedefler: çalışan memnuniyetini artırmak, işe alınma sürecini kolaylaştırmak ve işe bağlılığı yükseltmek. Özellikle teknoloji, medya, danışmanlık ve uzaktan çalışma kültürünün güçlü olduğu şirketlerde bu uygulama daha sık görülüyor.
Örneğin, bir yazılım firması çalışanlarına Netflix aboneliği verirse, bu sadece bir ikram değil, aynı zamanda ‘çalışma hayatında dengeli bir yaşam’ sağlama fikrini destekliyor. Uzun günlerden sonra bir dizi izlemek, stresi azaltıyor. Bu, işe gelme isteğini artırıyor. 2024 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye’deki 100 büyük şirketin %23’ü en az bir streaming hizmetini ücretsiz olarak çalışanlarına sunuyor.
Hangi platformlar en çok veriliyor?
En çok verilen abonelikler arasında Netflix, Spotify ve Disney+ öne çıkıyor. Netflix, hem eğlence hem de eğitim içerikleri sunabildiği için tercih ediliyor. Spotify ise, çalışanların odaklanmasını sağlayan müzik ve podcast içerikleriyle öne çıkıyor. Bazı şirketler, özellikle eğitim odaklı çalışanlara MasterClass veya CuriosityStream gibi içerikli platformları da ekliyor.
İşverenler genellikle tek bir platform seçiyor, çünkü birden fazla abonelik yönetmek maliyet ve teknik açıdan karmaşıklaşıyor. Ancak bazı büyük şirketler, çalışanlara aylık 50-100 TL lik bir streaming ödeneği veriyor. Bu para, çalışanın kendi tercihine göre hangi platformu kullanacağını seçmesine izin veriyor.
Ne kadar maliyetli oluyor?
Netflix’in standart abonelik fiyatı Türkiye’de 79 TL, Spotify Premium 29 TL, Disney+ ise 49 TL. Bir şirkette 100 çalışan varsa ve hepsine Netflix verilirse, yıllık maliyet yaklaşık 94.800 TL oluyor. Bu rakam yüksek görünüyor ama karşılaştırıldığında çok daha fazla maliyeti olan şeyler var. Örneğin, bir çalışanın işten ayrılması ve yerine yeni biri almak, ortalama 50.000 TL’ye mal oluyor. Bu yüzden, 100 TL aylık bir harcama, uzun vadede maliyet kazandırıyor.
Şirketler bu harcamayı ‘insan kaynakları yatırımı’ olarak görüyor. Birçok şirket, bu tür avantajları işe alınma sürecinde pazarlama aracı olarak kullanıyor. Özellikle genç nesil, iş ararken ‘Netflix var mı?’ diye soruyor. Bu soru artık normalleşmiş.
Nasıl öğrenebilirsiniz? İşvereniniz veriyor mu?
İşvereninizin streaming aboneliği verip vermediğini öğrenmek için birkaç yol var. İlk adım, çalışanlar portalına veya iç iletişim kanallarına bakmak. Genellikle ‘Çalışan Avantajları’, ‘Kurumsal Faydalar’ veya ‘Kıdemli Çalışanlar’ gibi bölümlerde yer alıyor.
Eğer bulamazsanız, insan kaynakları departmanına doğrudan sorabilirsiniz. Soruyu şöyle sorabilirsiniz: ‘Şirketimizde çalışanlar için streaming abonelikleri gibi ek avantajlar var mı?’ Bu soru, sadece sizin ilginizi değil, aynı zamanda diğer çalışanların da ilgisini gösteriyor. Bu, şirketin bu tür avantajları daha çok geliştirmesini teşvik edebilir.
Bazı şirketler, bu abonelikleri yalnızca tam zamanlı çalışanlara veriyor. Kısmi zamanlılar, stajyerler veya dış kaynaklı çalışanlar genellikle hariç tutuluyor. Bu yüzden, statünüzü de kontrol etmeniz gerekiyor.
Yeni bir işe başlıyorsanız ne dikkat etmelisiniz?
Yeni bir işe başlamayı düşünüyorsanız, iş teklifindeki ‘ek avantajlar’ kısmını dikkatle okuyun. Bu bilgi genellikle iş sözleşmesinin eklerinde veya işe başlama paketinde yer alıyor. Eğer bu bilgi yoksa, açıkça sorun. ‘Şirketiniz çalışanlara streaming abonelikleri sunuyor mu?’ gibi bir soru, işverenin şirket kültürünü anlamak için çok değerli bir ipucu olabilir.
Bazı şirketler, bu tür avantajları açıklamayı unutuyor. Ama bu, sadece bir hizmet değil, şirketin çalışanları nasıl gördüğüyle ilgili bir sinyal. Eğer bir şirket, sizi yalnızca maaşla değil, yaşam kalitesiyle de ilgilendiğini gösteriyorsa, bu bir işe alınma kararı için güçlü bir neden olabilir.
Avantajlar sadece eğlence mi?
Hayır. Streaming hizmetleri sadece dizi izlemek için değil, öğrenmek için de kullanılıyor. MasterClass’ta bir yazarın senaryo yazma dersi, Coursera’daki bir belgesel, TED Talks’taki bir sunum - hepsi çalışanların mesleki gelişimine katkı sağlıyor. Şirketler, bu platformları ‘eğitim’ olarak da görüyor. Özellikle uzaktan çalışanlar için, bu içerikler bir ‘topluluk bağını’ korumak için de işe yarıyor.
2025 itibarıyla, Türkiye’deki 30 büyük şirketin %18’i çalışanlarına Netflix, Spotify ve MasterClass gibi platformlardan en az birini ücretsiz sunuyor. Bu sayı, 2023’te %9 iken, iki yıl içinde iki katına çıktı. Bu artış, çalışanların beklentilerinin değiştiğini gösteriyor. Artık ‘iyi bir maaş’ yeterli değil. ‘İyi bir yaşam’ isteniyor.
Ne yaparsanız yapın, bu avantajı kaçırmayın
Bazı çalışanlar, işverenlerinin bu hizmeti verdiğini öğrenince bile, ‘ben bunu kendim ödeyebilirim’ diye düşünüyor. Ama bu bir ‘kazanç’ değil, bir ‘ek gelir’ olarak düşünülmeli. Her ay 79 TL’yi işvereniniz ödüyorsa, yıllık 948 TL kazanmış oluyorsunuz. Bu para, bir aylık telefon faturanızı, bir haftalık alışverişinizi veya bir hafta sonu tatilinizi kapatabilir.
İşvereniniz bu hizmeti vermiyorsa, sorun değil. Ama bu, bir fırsat da olabilir. Çalışanlar arasında bir anket başlatın. ‘Eğer şirketimiz bir streaming aboneliği verirse, hangi platformu tercih edersiniz?’ diye. Bu tür küçük girişimler, şirketlerin karar verme süreçlerini değiştirebilir.
İş hayatında küçük detaylar, büyük fark yaratır. Netflix aboneliği sadece bir dizi izlemek için değil, bir şirketin size değer verdiğini gösteren bir işaret. Ve bu işaret, iş yerindeki motivasyonu, bağlılığı ve hatta üretkenliği artırıyor.
İşverenim streaming aboneliği veriyor mu?
İşvereninizin verip vermediğini öğrenmek için ilk adım, çalışan portalını veya iç iletişim kanallarını kontrol etmek. ‘Çalışan Avantajları’, ‘Kurumsal Faydalar’ veya ‘İşyeri Yararları’ gibi bölümlerde arayın. Eğer bulamazsanız, insan kaynakları departmanına doğrudan sorun. Soruyu açık ve sadece bir istek gibi değil, bir ilgi olarak sorun: ‘Şirketimizde çalışanlara streaming abonelikleri sunuluyor mu?’ Bu, hem bilgi almanızı sağlar, hem de şirketin bu tür avantajları geliştirmesine katkıda bulunur.
Tüm çalışanlara mı veriliyor?
Hayır. Genellikle tam zamanlı çalışanlara veriliyor. Kısmi zamanlılar, stajyerler, kontratlı çalışanlar veya dış kaynaklı personel genellikle bu avantajdan hariç tutuluyor. Ancak bazı şirketler, özellikle uzaktan çalışanlar için bu kuralı esnetiyor. Hangi statüde olduğunuzu kontrol etmeniz gerekir. İş sözleşmenizde veya çalışan el kitabında bu bilgi genellikle yer alır.
Hangi platformlar en çok veriliyor?
Türkiye’de en çok verilen platformlar Netflix, Spotify ve Disney+’dır. Netflix, hem eğlence hem de eğitim içerikleri sunduğu için tercih ediliyor. Spotify, çalışanların odaklanmasını sağlayan müzik ve podcast içerikleriyle öne çıkıyor. Bazı şirketler, MasterClass veya CuriosityStream gibi öğrenmeye odaklı platformları da ekliyor. Ancak çoğu şirket sadece bir platform seçiyor, çünkü birden fazlasını yönetmek maliyetli ve karmaşık.
Bu avantaj sadece eğlence mi?
Hayır. Bu platformlar sadece dizi izlemek için değil, mesleki gelişim için de kullanılıyor. MasterClass’ta bir yazarın senaryo yazma dersi, TED Talks’taki bir sunum, Coursera’daki bir belgesel - hepsi çalışanların bilgi ve beceri kazanmasına katkı sağlıyor. Şirketler, bu hizmetleri ‘eğitim yatırımı’ olarak görüyor. Özellikle uzaktan çalışanlar için, bu içerikler bir ‘topluluk bağını’ korumak için de işe yarıyor.
İşverenim vermiyorsa ne yapmalıyım?
İlk adım, diğer çalışanlarla konuşmak. Eğer birden fazla kişi bu isteği paylaşıyorsa, bir anket başlatın. ‘Eğer şirketimiz bir streaming aboneliği verirse, hangi platformu tercih edersiniz?’ gibi bir soruyla çalışanların görüşlerini toplayın. Sonra insan kaynaklarına sunun. Bu tür küçük girişimler, şirketlerin karar verme süreçlerini değiştirebilir. Bu avantaj, maliyeti düşük ama etkisi yüksek bir ‘çalışan memnuniyeti’ aracıdır.