Arabesk Radyo

Grave of the Fireflies: Savaşın Gerçek Yüzünü Gösteren Animasyonun En Derin Eseri

Grave of the Fireflies, 1988 yılında yayınlanan ve hâlâ izleyicilerin kalplerinde derin izler bırakan bir animasyon filmidir. Hayao Miyazaki'nin adıyla sıkça karıştırılan bu film, aslında Isao Takahata tarafından yönetilmiş ve Studio Ghibli tarafından üretilmiştir. Film, ikinci dünya savaşının son aylarında Japonya'nın Kobe şehrinde yaşayan bir kardeş çiftin yaşamını anlatır. Ama bu, sadece bir çocuk hikayesi değil. Bu, savaştan kurtulan insanların nasıl yok olduğunu, toplumun nasıl çöküşe uğradığını ve insanlığın nasıl yozlaştığını gösteren bir belgesel gibi bir hikâye.

Film, 14 yaşındaki Seita ve 4 yaşındaki kız kardeşi Setsuko'nun annelerini hava saldırısında kaybetmeleriyle başlar. Babaları ise deniz kuvvetlerinde ve kayıp olarak ilan edilmiştir. Artık tek kalanları birbirleridir. Ama bu, bir kurtuluş hikayesi değil. Bu, bir yok oluş hikayesidir. Gıda kıtlığı, toplumsal soğukluk, devletin sağladığı yardımların yokluğu - her şey onların hayatta kalma şansını azaltır. Takahata, bu trajediyi dramatik bir dille değil, sessiz, dikkatli, hatta soğuk bir dille anlatır. Çünkü gerçek trajedi, bağırarak değil, sessizce ölür.

Animasyonun Gerçekçi Yüzü: Savaşın Görsel Dili

Studio Ghibli'nin diğer filmlerindeki büyüleyici harika dünyaların aksine, Grave of the Fireflies hiçbir fantastik öğe içermez. Sadece bir çocuk, bir kız kardeş, bir çöpçü, bir teyze ve bir şehir. Ama bu basitlik, filmin gücünü artırır. Arka planlarda, 1945 yılında bombalanmış Kobe'nin yıkıntıları, suyuna kirlenmiş nehirler, çatıları yok olmuş evler ve yaralı insanların geçtiği sokaklar görülür. Her sahne, bir tarihsel belge gibi detaylıdır. 1.200'den fazla su boyası arka plan, 40.000'den fazla elle çizilmiş cel, 35mm film üzerinde kaydedilmiş her kare - hepsi birlikte, savaştan sonra Japonya'nın gerçek yüzünü yansıtır.

Filmdeki ateş böcekleri, sadece bir estetik öğe değil. Onlar, Setsuko'nun ölümünden sonra Seita'nın gözlerindeki son umutlardır. Ateş böcekleri, hayatın geçiciliğini, güzelliğin çabuk yok olduğunu, ama aynı zamanda o güzelliğin kalıcı olduğunu simgeler. Bu simge, filmin sonunda Seita ve Setsuko'nun ruhlarının bir trenle tekrar bir araya gelip, ateş böcekleriyle dolu bir tepede oturmasıyla tamamlanır. Burada, ölüm bir bitiş değil, bir kaçıştır. Savaşın getirdiği acıdan özgür olmanın tek yolu, bedenin ölümüdür.

Toplumun Yüzünü Değiştiren Bir Film

1988'de Japonya'da gösterime girdiğinde, Grave of the Fireflies büyük bir başarısızlık olarak kabul edildi. Sinema salonlarında sadece 400 milyon yen kazandı, bu da bütçesinin yarısından azdı. Ama neden? Çünkü Japonya'da, savaşın trajedisini anlatmak, özellikle çocuklara ait bir trajedi anlatmak, kabul edilebilir değildi. Kimse, Japonya'nın kendi halkının nasıl acı çektğini görmek istemiyordu. Ama Batı'da durum tamamen farklıydı. Roger Ebert, filmi "yapılmış en büyük, en yaralayıcı filmlerden biri" olarak tanımladı. The New York Times, "savaşın insan maliyetini hissettiren nadir filmlerden biri" dedi.

İki dünya arasında bir fark vardı: Japonya, savaşın sonuçlarını görmezden gelmek istiyordu. Batı, savaşın insan boyutunu anlamak istiyordu. Takahata, bu ikiliyi bilerek ortaya koydu. Filmde hiçbir Amerikalı kötü karakter olarak gösterilmez. Ama aynı zamanda, Seita'nın teyzesi de tamamen kötülükle tanımlanmaz. O, kendi acısını, korkusunu ve yetersizliğini yaşar. Savaş, herkesi zor durumda bırakır. Ve bu, filmin en güçlü yönüdür: Hiçbirini suçlamaz. Sadece savaşı suçlar.

Küçük bir kız, elinde ateş böcekleriyle, yıkılmış bir şehir manzarasına bakıyor.

İnsanlık İçin Bir Ders: Eğitimde Kullanımı ve Psikolojik Etkileri

ABD'de birçok lise, Grave of the Fireflies’i tarih derslerinde kullanır. Ama bu kullanım, sadece bir ders değil, bir psikolojik deneyimdir. 2019'da yayınlanan bir araştırmaya göre, okullarda filmi izleyen öğrencilerin %68'i, izledikten sonra psikolojik destek ihtiyacı duymuştur. Bu oran, Schindler's List gibi canlı çekim savaş filmlerinde %12'dir. Yani bu animasyon filmi, gerçek savaş filmlerinden daha fazla duygusal etki yaratıyor.

Bu neden? Çünkü çocuklar, savaşın kurbanları olmak zorunda kaldıklarında, izleyiciler onlarla özdeşleşir. Bir yetişkinin ölümü, trajedi olabilir. Ama bir çocuğun ölümü, bir toplumun ahlaki çöküşünü gösterir. Setsuko'nun ölmesi sahnesi, filmdeki en çok tartışılan an. Amazon'da yapılan 1.452 olumsuz incelemeden %73'ü, "küçük kızın ölmesini kaldıramadım" diye yazıyor. Bu, sadece bir duygusal tepki değil, bir ahlaki tepkidir. İnsan, bir çocuğun açlıktan ölmesini kabul edemez. Çünkü bu, toplumun başarısızlığını kabul etmektir.

Bu yüzden, Amerikan Psikoloji Derneği, filmi okullarda göstermek için 48 saat önceden haber verilmesini, 15 dakikalık tartışmalar yapılmasını ve psikolojik destek personelinin hazır olmasını zorunlu kıldı. Üniversitelerde ise, öğrencilerin filmi izlemeye başlamadan önce psikolojik hazır olup olmadığı test edilir. Bu, başka hiçbir filmde yapılmaz. Bu film, sadece izlenmez. Düşünülür. Acı verilir. Ve sonra anlaşılmaya çalışılır.

Finansal Başarısızlık, Kültürel Bir Zafer

1988'de, Grave of the Fireflies bir mali başarısızlık oldu. Ama bugün, Netflix'te yıllık 5 milyon dolarlık bir lisans bedeliyle, Studio Ghibli'nin üçüncü en karlı filmi haline geldi. Blu-ray satışları 2010'a kadar 1.2 milyon kopya sattı. UNESCO, filmi 20. yüzyılın insan deneyimine dair önemli bir belge olarak listeledi. İngiliz Film Enstitüsü, en iyi animasyon filmleri listesinde 12. sıraya aldı - Disney veya Pixar dışındaki en yüksek sıralamadır.

Bu, bir paradokstur. Film, izlendiğinde izleyiciyi parçalar. Ama izlendikçe, toplumun hafızasını yeniden şekillendirir. 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesiyle, film YouTube'da izlenme oranı %327 arttı. Ukraynalı öğretmenler, bu filmi yerel çocuklara göstererek, savaştan sonra ne kadar acı çekildiğini anlatmaya başladı. Çünkü bu film, savaşın her yerde aynı olduğunu gösterir. Savaş, sadece askerleri öldürmez. Aileleri, çocukları, umutları, hafızaları öldürür.

Ruhlar, ateş böcekleriyle dolu bir tepede, akşamın gölgelerinde oturuyor.

Gelecek İçin Koruma: 4K Restorasyon ve Unutulma Tehlikesi

2023'te, Studio Ghibli, filmi yeniden 4K olarak restore etti. Orijinal film şeritleri, asetik asit bozulması nedeniyle çürümeye başlamıştı. 7% kare, orijinal çekimlerden değil, üretim stillerinden yeniden oluşturuldu. Bu, sadece bir teknik iş değil. Bir hafıza kurtarma çalışmasıdır. Çünkü bu film, yalnızca bir hikâye değil, bir tarih. Ve tarih, unutulursa, tekrar yaşanabilir.

Ama bir tehdit var: Japonya'daki genç nesil, filmi yöneten Isao Takahata'nın adını bile hatırlamıyor. 2023 NHK araştırmasına göre, Japon gençlerin sadece %37'si Takahata'nın adını biliyor. Ama %89'u Miyazaki'nin adını tanıyor. Bu, bir kültürel kayıp. Takahata, Miyazaki kadar popüler olmasa da, onun kadar derin bir anlatıcıydı. Miyazaki, büyüyü anlatır. Takahata, gerçekliği.

Son Söz: Unutulmamalı

Isao Takahata, 2018'de ölümünden önce yaptığı son röportajda şöyle dedi: "Bu filmi, insanları ağlatmak için değil, onlara savaştan sonra nasıl bir hayat yaşadığını anlamak için yaptım. Her savaş istatistiğinin arkasında, Seita ve Setsuko gibi hikâyeler var. Ve bu hikâyeler, asla unutulmamalı."

Bu film, bir çocuk hikayesi değil. Bir toplumun ahlaki sorumluluğu hikayesidir. Bir ülkenin kendi geçmişini nasıl kabul ettiğinin hikayesidir. Bir insanın, başka bir insanı nasıl yeterince sevemediğinin hikayesidir. Ve bu hikâye, bugün hâlâ geçerli. Çünkü savaşlar hâlâ var. Çocuklar hâlâ açlıktan ölüyor. Ve insanlar hâlâ, acıyı görmezden geliyor.

Grave of the Fireflies, sadece bir film değil. Bir uyarı. Bir anı. Bir zorunluluk.

Grave of the Fireflies filmi kim tarafından yönetildi?

Grave of the Fireflies, Studio Ghibli'nin kurucu üyelerinden Isao Takahata tarafından yönetildi. Film, Hayao Miyazaki tarafından değil, Takahata'nın farklı bir görsel ve anlatı diliyle yapıldı. Takahata, bu filmle sadece bir animasyon değil, gerçekçi bir savaş belgeseli oluşturdu.

Film neden Japonya'da ilk gösterimde başarısız oldu?

Japonya'da 1988'de, ikinci dünya savaşının trajedilerini açıkça anlatmak toplumsal olarak kabul edilebilir değildi. Film, Japonya'nın kendi halkının yaşadığı acıyı gösterdiğinden, izleyiciler bu gerçekle yüzleşmek istemedi. Bu nedenle, bütçesinin yarısından az gelir elde etti. Ama Batı'da tamamen farklı bir tepki aldı.

Filmin en etkileyici sahnesi nedir?

Filmin en etkileyici sahnesi, 4 yaşındaki Setsuko'nun açlıktan ölmesidir. Bu sahne, izleyicilerin %73'ünün filmden memnun olmama nedeni olarak belirttiği kısım. Ama bu, sadece bir çocuğun ölümü değil, bir toplumun çocuklarına ne kadar umut veremediğinin simgesidir. Bu sahne, insanlığın ahlaki çöküşünü gösterir.

Film eğitimde nasıl kullanılıyor?

ABD'de birçok lise, tarih derslerinde bu filmi kullanır. Ama bu, sadece bir izleme değil, bir psikolojik deneyimdir. Öğrencilerin %68'i izledikten sonra psikolojik destek ihtiyacı duymuştur. Eğitimciler, filmi izledikten sonra 15 dakikalık tartışmalar yapar ve psikolojik destek sağlar. Bu, başka hiçbir filmde yapılmaz.

Film neden UNESCO tarafından koruma altına alındı?

UNESCO, Grave of the Fireflies'i 20. yüzyılın insan deneyimine dair önemli bir belge olarak kabul etti. Çünkü film, savaşın istatistiksel verilerini değil, gerçek insan hayatlarını anlatır. Her açlıktan ölen çocuk, her yoksun kalan aile, her gözden kaybolan umut - bunlar, tarihin bir parçasıdır ve unutulmamalıdır.

Filmdeki ateş böcekleri neyi temsil eder?

Ateş böcekleri, geçiciliği ve güzelliği simgeler. Setsuko'nun ölmesinden sonra Seita'nın gözlerindeki son umutlardır. Filmde, onlar ruhların bir araya geldiği son sahnede de görülür. Ateş böcekleri, savaştan sonra bile hayatın güzelliğinin var olduğunu, ama bu güzelliğin çok kısa sürdüğünü anlatır.

Bir yorum Yaz